Ilyushin IL-2 Uçağının Genel Analizi

Giriş

Bu yazımda “yakın destek uçağı (close air support)” konseptinin atalarından sayılan IL-2 uçağına ve Kursk Muharebesi deneyimi üzerinden bu uçağın zırhlı muharebe doğasına olan etkisine değineceğim.

Ilyushin IL-2 Shturmovik’in (Şutumovik, Fırtına Kuşu) Tasarım Süreci

Sovyet hükümeti 1930’ların sonlarında yakın destek uçaklarına büyük ilgi duyuyordu. 1938 yılının sonlarında, yaklaşmakta olan savaş hissedildikçe, Sovyet ordusu her alanda yeni araçlar talep etmeye başladı. Bunlardan biri de yakın destek uçağı için istenen tasarım talebiydi. Sovyet Merkezi Tasarım Bürosunda görevli Sergei Vladimirovich Ilyushin’in yer aldığı bir ekip, yeni bir tasarımla yetkililerin karşısına geldi. Ilyushin ve ekibinin sunduğu proje olumlu karşılandı ve iki kişilik bir hava aracı olan “TsKB-55” için iki prototip emri verildi. İlk uçuş Ekim 1939 yılında gerçekleştirildi. Pavel Sukhoi liderliğindeki bir başka ekip, “SU-6” kod adıyla rakip bir tanksavar uçağı tasarladı ancak Sukhoi’nin tasarımı kabul edilmedi. Ilyushin’in uçağı yarışmayı kazandı. Daha sonra Ilyushin’nin uçakları, Shturmovik’ in Fırtına Kuşu anlamına gelen “IL-2 Shturmovik” olarak adlandırıldı.

Sergey Vladimirovich Ilyushin

Ilyushin IL-2 Shturmovik’in Teknik Özellikleri ve Geliştirilme Süreci

Seri üretimden çıkan ilk IL-2’ler tek kişilikti. Uçak arazideki hafif zırhlı araçlara ya da piyade birliklerine alçak irtifadan saldırı yapmak amacıyla tasarlandığı için hız ve kıvraklıktan ödün verilerek, ateş gücü ve dayanıklılık ön plana konmuştu. Uçağın motorunun ve kokpitinin etrafındaki gövde paneli, 5 ila 12 milimetre arasında değişen toplamda 700 kilogramlık çelikle kaplanmıştı. Motor radyatörleri zırhlı gövdede motorun tam arkasına yerleştirilirken, hava girişi burun üzerinden sağlanıyordu. Kokpitte 55 ila 65 milimetre arasında değişen K-4 zırhlı cam kullanılarak sıcak temas esnasında pilotun can güvenliği sağlanmaya çalışılmıştı.

Uçak gücünü başta AM-35 olarak isimlendirilen motordan alıyordu. 1943 yılı itibariyle bu motor AM-38F modeliyle değiştirilmeye başlandı. Bu yeni motorun alçak irtifa performansı çok daha iyiydi. Motorun ağırlığı yaklaşık 880 kilogramdı ve 2350 devirde çalışırken 1270 kW’lik güç üretiyordu.

IL-2 uçağında kullanılan 12 silindirli sıvı soğutmalı Mikulin AM-38F motoru.

Uçağa ilk başta diğer Sovyet uçaklarında da kullanılan iki adet 7.62 milimetrelik ShKAS makineli tüfek ve iki adet de 20 milimetre ShVAK topu entegre edilmişti. Daha sonra 23 milimetrelik YVa ve 37 milimetrelik NS toplar, R-82 ve R-132 gibi roket sistemleri de denendi. Bu silahların özelliklerini görsellerinin altına yaptığım kısa açıklamalardan okuyabilirsiniz.

IL-2 uçağında kullanılan 7.62 milimetrelik ShKAS makineli tüfeği. ShKAS makineli tüfeği dakika başına 1800 atış kapasitesine sahipti. Bu yüksek atış oranı mayonlarda ek çözümler gerektirmiş ve bu çözümlere rağmen tutukluk problemleri tam olarak aşılamamıştır. Makineli tüfek, mermileri yaklaşık 800 metre/saniye namlu çıkış hızıyla ateşliyordu.
IL-2 uçağında kullanılan 7.62 milimetrelik ShKAS makineli tüfeğinin silindir şeklindeki mermi besleme sistemi görseldeki gibi çalışıyordu. Mayonun tüfeğe silindir şeklinde girmesi tutukluk yapma ihtimalini azaltarak, dakika başına atış oranını yükseltiyordu.
IL-2 uçağında kullanılan 23 milimetrelik VYa-23 topu. Topun ağırlığı 68 kilogramdı, dakika başına 600 atış kapasitesi vardı ve mermilerinin namlu çıkış hızı yaklaşık 900 metre/saniyeydi. Topun zırh delici mermileri 400 metre mesafeden 25 milimetrelik zırhı delebiliyordu.
İki adet NS-37 topu entegre edilmiş bir IL-2 uçağı. Bu uçaklar Kursk Muharebesi sırasında görev almıştı. NS-37 topu, zırhlı hedeflere 40 derece açıyla üstten yaklaşarak ateşlendiğinde oldukça etkiliydi. Top dakika başına 250 atış kapasitesine sahipti ve HE, HEI-T, AP-T gibi mermileri 900 metre/saniye namlu çıkış hızıyla ateşliyordu. Geri tepmesi fazla olduğu ve seri ateşlendiğinde aşırı isabetsizleştiği için kısa süre seri üretimde kalmış ve yerini N-37 ve NS-45 gibi daha etkili büyük kalibreli uçak toplarına bırakmıştır.
IL-2 uçaklarının kullandığı RS-82 roketleri. IL-2’ler bu roketlerden 24 adete kadar taşıyabiliyordu ancak uçaklarda kullanımı isabetsizlik nedeniyle son derece verimsiz olmuştu. RS-82 7 kilogram ağırlığındaydı. Roket saniyede 340 metre hızla hareket ediyordu, 6000 metre menzili vardı ve 7 metre çapında şarapnel etkisine sahipti. RS-132 ise 23 kiloluk hem menzil, hem tahrip gücü olarak geliştirilmiş versiyondu. Bu roketler aynı zamanda “Katyhusha” roket bataryalarında kullanılan ana mühimmattır.
IL-2’lerin kullandığı PTAB (anti-tank hava bombası). Bir tanesi 2.5 kilogram olan bu bombalardan IL-2 uçakları 220 adet taşıyabiliyordu. Bombaların tahrip gücü Panther ve Tiger gibi Alman tanklarını kullanılamaz hale getirmeye yetecek kapasitedeydi.
Yak serisi bir uçaktan bırakılan PTAB bombaları.

IL-2 savaşın başında teknik olarak ölümcül bir yakın destek uçağı olmasına rağmen ağır kayıplar vermesinin nedenlerinin başında Luftwaffe’ın üstün nitelikteki avcı uçakları gelmektedir. Teknik olarak zaten üstün olan bu uçakları deneyimli ve iyi eğitim almış Alman pilotlarının uçurması, IL-2 ve diğer bütün Sovyet uçak kayıplarının da ağırlaşmasında etkili olmuştur. Öte yandan Alman saldırısının beklenmedik şekilde aniden başlaması, Stalin’in savaş öncesi iç siyasetinin ordu üzerinde yarattığı olumsuz etkiler, yetersiz eğitim düzeyleri gibi nedenler de Sovyet hava kuvvetlerini negatif yönde etkilemiş ve genel olarak uçak kayıplarını yükseltmiştir.

Alman saldırısının başladığı 22 Haziran 1941 tarihinde Sovyetler’in elinde 249 adet IL-2  uçağı bulunuyordu. Savaşın ilk üç gününde 10 adet IL-2 düşman ateşiyle, 19 adet IL-2 ise farklı nedenlerle düştü. Ağustos ayının başlarına gelindiğinde Sovyet ordusunun elinde oldukça az sayıda IL-2 kalmıştı. Sovyetler savaşın ilk yılında hiçbir savaş aracının kitlesel seri üretimini gerçekleştirememişti. Bunun nedeni Sovyet askeri fabrikalarının Leningrad, Moskova gibi Alman saldırısının hedefindeki şehirlerde bulunmasıydı. Bu fabrikalar hava saldırısı menzilinde olmayan Ural Dağları bölgesine transfer edilene kadar geçen sürede ordu envanterinde ciddi bir araç ve malzeme problemi yaşanmıştı. Bu durumdan IL-2 üretimi de nasibini almıştı ancak fabrikaların transfer işlemleri tamamlandıktan sonra farklı varyasyonlardaki IL-2’lerden savaş boyunca 36.183 adet üretilmiştir. IL-2 tarihte en çok üretilen uçak modellerinden biridir.

Voronej’de bulunan fabrikalarda üretim aşamasında olan IL-2 uçakları.

Sovyet komuta kademesi verilen IL-2 kayıplarından ve savaş performansından dersler çıkarmaya başlamıştı. Şubat 1942’de iki kişilik tasarım uçağa uygulandı. Böylece arka tarafa bir nişancı eklenerek, uçağın avcı uçaklarına karşı koruması yükseltilmiş oldu. IL-2M, Eylül 1942’de hizmete girdi ve elde kalan sağlam uçaklar bu modernizasyona yükseltildi. Daha sonraki değişiklikler aerodinamik iyileştirmeler, metal yerine ahşap dış kanat panelleri ve artan yakıt kapasitesini içeriyordu. IL-2’nin aerodinamik merkezi de ayrıca elden geçirilmiş ve yeniden konumlandırılmıştır.

Bütün bu düzenlemelerin uçaklara aktarılması ile ortaya çıkan IL-2 modellerinin isimlendirmeleri şu şekildedir:

TsKB-55: İki koltuklu prototip uçağı.

Il-2: Orijinal tek kişilik model.

Il-2M: 23 milimetrelik topların kullanıldığı model.

Il-2M3: Arkaya bakan silahçının ve daha güçlü bir motorun eklendiği modeldir. Ayrıca kuyruk tekerliği entegre edilmiş ve uçağın zırh seviyesi yükseltilmiştir.

Il-2KR: Keşif  amaçlı kullanılan model.

Il-2T: Sovyet Donanması için geliştirilen torpido uçağı modeli, seri üretime girmedi.

Il-2U: Eğitim için kullanılan model.

Kursk Muharebesi

Almanya, Haziran 1941’de SSCB’yi işgal etmek için tarihin en büyük askeri harekatı olan Barbarossa Harekatı’na girişmişti. Muazzam sayıda piyade, uçak ve zırhlı araçtan oluşan Wehrmacht kuvvetleri olanca hızıyla Moskovaya ilerlemeye başlamıştı. Alman ordusu kısa süre içerisinde Moskova önlerine varsa da, harekatın siklet merkezinin Ukrayna bölgesine kaydırılması Alman ordusunu Moskova’yı kış bastırmadan önce alma konusunda geciktirmişti. Ukrayna bölgesinin işgali tamamlandıktan sonra gözler Moskova’ya çevrilse de tarihte bir çok ordunun başına bela olan “Rus kışı” artık bastırmıştı. 1942 yılında ise gözünü Kafkas petrollerine diken Hitler’in aşırıya kaçan hatalı emir ve planları Stalingrad’da Alman 6. Ordusu’nun bütün mevcuduyla imha olmasına neden olmuştu. Artık Alman ordusunun bütün bir cephe hattı boyunca saldırı yapacak kudreti kalmamıştı. SSCB kayıpları hem insan, hem askeri teçhizat olarak Almanya’dan çok daha ağırdı fakat Almanya’nın aksine Sovyetler’in bu eksikleri kısa sürede kapatabilecek insan gücü ve hammadde stoğu mevcuttu.

Yaşanan bu hadiselerin neticesinde gerçekleşen bir çok irili ufaklı çarpışmadan sonra 1943 yılında oluşan cephe hattının son halinde, Sovyetler Kursk bölgesini içerisine alan ve harita üzerinde büyük bir çıkıntı olarak görülen bölgeyi elinde tutuyordu. Tarihin en büyük tank muharebesi ve İkinci Dünya Savaşı’nın bir gün içerisinde en fazla hava aracı kaybının yaşandığı bu çarpışma, Almanların Kursk çıkıntısına karşı iki kanattan giriştiği saldırı ile başlayacaktı.

4 Temmuz – 1 Ağustos 1943 tarihleri arasında gerçekleşen Kursk Muharebesi’nin harita üzerindeki ana hatları.

Kursk Muharebesi Sırasında IL-2’lerin Kullanımı, Gelişen Taktikler ve Etkileri

General  V. Ryazanov, Kursk Muharebesi sırasında piyade, topçu ve zırhlı birliklerin koordinasyonunda IL-2 operasyonlarının taktiklerini geliştirerek  toplu saldırı uçaklarının kullanımında usta oldu. Kursk Muharebesi sırasında geçmiş yıllardan da deneyim kazanan IL-2 pilotları “Ölüm Çemberi” taktiğini kullandı. Sekiz tane IL-2 savunma amaçlı bir daire oluşturarak hareket ediyordu. Her uçak kendine ait makineli tüfekleriyle bir öncekini koruyordu.  IL-2’ler tek tek daireden ayrılıp bir hedefe saldırıyor ve tekrar çembere katılıyorlardı. Ryazanov daha sonra Altın yıldızlı Sovyetler Birliği Kahramanı madalyasıyla iki kez ödüllendirdi ve komutasındaki 1. Muhafız Hava Saldırı Birliği, şeref ödülüne layık görülen ilk birim oldu. Kursk Muharebesi sırasında düşürülen IL-2 uçaklarının yaklaşık yarısı Luftwaffe’ın avcı uçakları tarafından vurulmuştur, geriye kalanlar ise uçaksavar üniteleri tarafından düşürülmüştür.

IL-2 uçakları Kursk Muharebesi sırasında düşmanın zırhlı birimlerine saldırıyor. IL-2 uçakları toplarını kullanarak saldırırken fotoğrafta görüldüğü gibi hedefe geniş açı değerleri ile yaklaşıyorlardı. Zırhlı hedefler için kullanılan bu taktik, topların zırhı delmesi için en uygun atış pozisyonunu yakalamak açısından hayati öneme sahipti.

Kursk Muharebesi sırasında 7 Temmuz 1943 tarihinde Alman 9. Panzer Bölüğü’nün 70 tankının sadece 20 dakika içinde Ilyushin IL-2 uçakları tarafından yok edildiği raporlarda belirtilmiştir.  Aynı gün yapılan harekata dair bir başka raporda bir Sovyet pilotu şunları belirtmektedir:

”Yoğun hava operasyonları ile düşmanın saldırıları engellendi. Böylece 7 Temmuz 1943 tarihinde Kashara bölgesinde (13. Ordu) düşman tank saldırıları bertaraf edildi. Burada IL-2’ler 10-15 uçaklık gruplar halinde üç saldırı gerçekleştirdi ve bu saldırılar 34 düşman tankın imha edilmesi veya devre dışı bırakılmasıyla sonuçlandı. Kashara’nın Kuzey bölgesinde Almanlar geri çekilmek zorunda kaldı.”

Kursk Muharebesi sırasında IL-2’den atılan PTAB bombası tarafından imha edilmiş bir Panzerkampfwagen 4.

IL-2’ler savaşın başında hızla ilerleyen ve uçaksavar mevzilerini hazırlamaya fırsat bulamayan Alman ikmal kollarına ani hava baskınları düzenleyerek kayıplara yol açmış ve yaz döneminde büyük bir hızla ilerleyen Alman ordusunu kısmen de olsa yavaşlatmada etkili olmuştur. Öte yandan Sovyet hatlarını yarmak için mızrak ucu olarak kullanılan ve hava savunmasından büyük oranda mahrum olan Alman tankları, IL-2 saldırıları sonucu ciddi kayıplar vermişlerdir. Bu durumun sonucu olarak Almanlar zırhlı çok namlulu uçaksavar modelleri geliştirmeye yönelmiş, Normandiya çıkarması sonrası müttefiklerin hava saldırıları Almanların bu ihtiyacını daha da hissedilir kılmıştır ancak hiçbir zaman büyük oranda etkili bir çözüm sağlanamamıştır.

Kursk Muharebesi sırasında IL-2’nin ana topları tarafından hasar görmüş bir Panther.
Almanlar tarafından 1944 yılında geliştirilen ve üzerinde 4 adet 20 milimetrelik Flak 38 bulunan Flakpanzer IV “Wirbelwind”. Bu araç, zırhlı birimlere karşı havadan düzenlenen saldırılarda etkin koruma sağlamak amacıyla geliştirilen bir uçaksavar tankıydı. IL-2’ler ve Normandiya Çıkarması sonrası müttefik hava kuvvetlerinin Batı Avrupa üzerindeki etkinliği Almanları bu tarz arayışlara yöneltmişti.

Tarihi Kişiliklerin IL-2 Üzerine Düşünceleri

Amerika’nın efsanevi savaş uçağı pilotu Eddie Rickenbacker, SSCB’yi ziyareti sırasında IL-2’nin gösterisini izlemiş ve uçağı son derece etkileyici bulmuştur. O dönemde varolan en iyi saldırı uçağı olduğunu, ABD’nin böyle bir uçak yapmadığını ve böyle bir makinenin her orduda bulunması gerektiğini belirtmiştir.

”Ülkemizi ve Kızıl Ordu’yu hayal kırıklığına uğrattınız. Şuana kadar IL-2 yapmamaya cürret etmişsiniz. Kızıl Ordumuzun nefes aldığı hava, yediği ekmek gibi IL-2 uçaklarına da ihtiyacı var. Shenkman günde bir IL-2 üretiyor ve Tretyakov günde bir veya iki tane MiG-3 üretiyor. Bu, ülkemizin ve Kızıl Ordu’nun alay konusudur. Sizden hükümetin sabrını denememenizi ve daha fazla IL-2 üretmenizi talep ediyorum. Bu benim sizlere son uyarımdır.”

-Joseph Stalin  (Hardesty 1982, p. 170)

Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir