25 Mart 2003’te, Irak Savaşı sırasında farklı birimlere bağlı İngiliz Challenger 2 tankları bir gece operasyonu sırasında harekatta bulunuyordu. Harekat sırasında tank personelleri çölün ortasında gece operasyonu olması sebebiyle elektronik harp sistemlerinden edinilen bilgilere muhtaçtılar.
Bu sırada Challenger 2 tanklarından birinin mürettebatı, düşük motor devriyle yavaş hareket halinde olan bir başka Challenger 2 tankını hatalı bir şekilde düşman tankı olarak saptadı. Buna neden olan ise tankın düşük motor devrinde çalışması ile motorundan yaydığı ısı seviyesinin termal kameralarda T-54/55’leri andırmasıydı, zira Challenger 2’lerin yaydığı motor ısısı seviyesi termal kameralarda çok daha yüksek seviyelerde görülüyordu çünkü tankın motoru çok daha güçlüydü. Bunun dışında düşman tankı zannedilen Challenger 2 normal güzergahının biraz daha dışında hareket halindeydi. T-54/55 mürettebatları, tanklarının hız avantajını kullanarak sık sık düşman zırhlılarını yan hatlarından yakalamaya çalışıyordu çünkü kafa kafaya çarpışmalarda hiçbir şansları olmadığını acı deneyimler sonucu öğrenmişlerdi. Düşman zırhlısı olduğu düşünülen Challenger 2, konumu ve elektronik harp unsurlarından edinilen bilgilerin yorumlanmasıyla gerçekten de tam bir T-54/55 niteliği taşıyordu.
Challenger 2, düşman zannedilen diğer Challenger 2 tankına yalnızca 2 atış yaptı. Bu atışlarda HESH mermisi kullanılmıştı. HESH mermisi İngiliz zırhlı birimlerinin temel mühimmatıdır. HESH mermileri zrhı delmeyi değil, zırha temas ettikten sonra infilak edip yaratılan şok dalgalarıyla zırhın iç kompartımanındaki kaplamaları parçalamak amacıyla geliştirilmiş bir mermi türüdür. Zırhın iç kısmından kopan parçalar tankın iç kısmına şarapnel gibi saçılarak mürettebatı etkisiz hale getirir ya da mühimmatı tutuşturarak tankı havaya uçurur. İngiliz ordusu HESH mermilerini bu operasyon için kasıtlı olarak seçmese de SSCB üretimi Irak tankları için biçilmiş kaftandı.
İlk atış tankın palet kısmına geldi ve tankı hareketsiz hale getirdi. Merminin patlama etkisiyle tankın paleti kopmuş ve araç toprağa saplanmıştı. Tank personeli ne olup bittiğini anlayamadan yaklaşık 8 saniye sonra ikinci atış tankın komutan kupolasına geldi ve zırhın iç kısmından parçalar kopararak tankın içerisine saçtı. 2 personel bu isabet sırasında anında hayatını kaybetti. Tank üçüncü mermisini yüklemesine kısa süre kala, düşman sanılan Challenger 2 havaya uçtu. Çünkü kendi mühimmatında da yüksek miktarda patlayıcı içeren HESH mermileri vardı ve ikinci atış sonucu bu mermiler tutuşmuştu. Sabah olduğunda ise İngilizler acı tabloyla karşılaştı…

Bu olay 1998’den günümüze kadar Challenger 2‘nin personel kayıplı iki olayından biridir ve tamir edilemeyecek boyutta imha olan tek Challenger 2 tankı budur.
İşin dost ateşine neden olan teknik ya da eğitimsel aksaklıklarını bir kenara bırakırsak bu olay, tank zırhlarının ne kadar geliştirilse geliştirilsin hiçbir zaman mutlak ve istisnasız koruma sağlayamadığını göstermesi açısından önemli ve güzel bir olaydır. Gelecek neler getirecek ? Bunu hep birlikte göreceğiz.

