Devam Savaşı sırasında (Continuation War 1941-1944) bir çatışma esnasında tek başına 83 sovyet askerini öldürmüştür. 1954’te piyasaya çıkan ”Tuntematon Sotilas (Unknown Soldier /Meçhul Asker)” isimli kitap ile yine aynı isimli filmdeki ”Rokka (Antero Rokka)” karakterine esin kaynağı olmuştur.

Viljam Pylkas bir çiftçiydi. Eşi ve iki çocuğu ile birlikte Karelya Berzahında yer alan Sakkola köyünde yaşıyordu. 1933’te orduya katıldı ve burada 1 yıl boyunca maxim makineli tüfeklerinin kullanımı konusunda bir eğitim aldı. Ardından Karelya garnizonuna atandı. 1934’te görev süresi sona eren Pylkas, Sakkola’daki çiftliğine geri döndü. Eğer olaylar farklı bir şekilde gerçekleşseydi, muhtemelen kendisi isimsiz bir çiftçi olarak kalacaktı.

1939 ekiminde Sovyet işgali endişesi ile Finlandiya’da ”olağanüstü tazeleme eğitimi” adı altında bir seferberlik başlatıldı.Tekrar silah altına alınan Pylkas, Erp 6 (Erillinen Pataljoona/Separate Battalion 6)’nın makineli tüfek bölüğüne atandı. Bu birlik ”Karelya Taburu” olarak da bilinir. Tabura mensup birlikler Karelya Berzahı’nın kuzey kıyısındaki bölgelerden toplanmıştı. Bu birim normal piyade taburu olsa da elit bir birim olarak kabul edilir. Tabur 1055 kişilik bir mevcuda sahipti. Savaş sırasında birlik Mannerheim Hattı’nın bir parçasını oluşturan Vuoksi ve Taipaleenjoki nehirlerinin kıyılarında mevzilendi. Savaşta iyi bir performans sergileyen tabur Taipale sektöründe ve savaşın geri kalan bölümünde ağır sovyet topçu ve tank saldırılarına maruz kaldı. Tabur yıkılmadı ancak sayıları büyük ölçüde azaldı. 13 mart 1940’ta ateşkes ilan edildiğinde ölü,yaralı ve kayıplar mevcuttan düşüldüğünde geriye sadece 341 kişi kalmıştı.

Kış Savaşı’ndan sonra Pylkas, ailesini Sakkola’dan taşımak zorunda kaldı. Yaşadığı topraklar sovyet denetimine geçince buradan ayrılarak finlandiya’nın iç kesimlerine göç etti ve küçük bir çiftlik kurdu.
Haziran 1941’de devam savaşının patlak vermesi ile birlikte Pylkas bir kez daha orduya çağrıldı. Bu defa 8.Piyade Alayına bağlı bir makineli tüfek bölüğüne atandı. Doğu Karelya’ya yapılan ilerleyişte, Pylkas ve bölüğü çok sayıda savaşa katıldı ve farklı bir performans sergiledi (Pylkas bir keresinde tek başına bir havan topu mevzisini ele geçirmeyi başardı). Aralık 1941’de düzenlenen operasyonların durdurulmasından önce onbaşı olarak terfi etti. 1. ve 2. sınıf özgürlük madalyası verildi. Ancak savaş boyunca çeşitli savaşlara iştirak eden ve ön cephenin kurulmasına yardımcı olan Pylkas’ın bir kusuru vardı. Akranları tarafından çok sevilen bir asker olmasına rağmen, tavırları ve davranışları askerlikten çok uzaktı. Bu yüzden üstleri ile başı belaya girdi. Örneğin bir olay esnasında, başka bir birliğin yüzbaşısına selam vermesi istenir. Ancak Pylkas, buraya onu onurlandırmak için değil, savaşmak için geldiğini söyler.

Onbaşı Lehtonen’in ölmesinin ardından takım komutanlığına getirildi. Görev yaptığı 8.Piyade Alayı ocak 1942’de Svir nehri’ne ulaştı ve 1 şubat tarihinde de savaş sonunda oluşturulan yeni savunma pozisyonlarına yerleşti.
Efsanevi Pusu Olayı ( 12 Nisan 1942)
1942 senesinde sovyet bahar saldırıları sırasında 8.Piyade Alayı, Svir nehrinin güney kıyısındaki Wastelands’ın ortasında yer almaktaydı. Savunma hattı vahşi doğa ile çevrili ve birbirinden ayrı bir şekilde konuşlandırılmış karakollardan başka bir şeyin olmadığı bir noktada yer almaktaydı. Nisan ayının 12’sinde, müfrezeler bir saldırıyı püskürttükten sonra, komşu kanatta yer alan 61. İsveç-Fin Alayı ( 17.tümene bağlı olan alay isveççe konuşan/ana dili isveççe olan finlilerden oluşuyordu)’nın bulunduğu noktadan gelen yardım çığlıkları ile birlikte ağır silah atışı seslerini duydular. Ana saldırı o noktada yoğunlaşmıştı. Burası Pertjorvi bölgesiydi. Sovyet birlikleri Pertjorvi’nin ormanları ve tarlaları boyunca şiddetli bir saldırı gerçekleştirerek 61.Alayın kanadını sert bir şekilde geri ittiler.

Müfreze lideri Einari Kokkonen, Pylkas’ı kontrol amacı ile keşfe gönderir. Pylkas 9 mm’lik Suomi makineli tüfeğini (SMG) kapar ve yanına piyade eri Karkkainen’i alır. İkili karla kaplı derin arazide ilerlerken, alaylar arasındaki boşluğun içinden geçmeye çalışan bir düşman birliğine rastladılar. Pylkas burada mevzi aldı ve Karkkainen’e kendisine yardım etmesi konusunda emir verdi. Ardından Suomisi ile nişan alan Pylkas tetiği çeker. Düşman unsurları beklenmedik bir sürprizle karşı karşıya kalır ve panik atışlarına başvururlar. Bu atışlardan biri tesadüfi bir şekilde Pylkas’ın kafasına isabet eder. Ancak bu bir sıyrıktı. Hatta bu esnada telaşlanan Karkkainen geri çekilmeyi bile düşünür. Ancak saniyeler içinde kendine gelen Pylkas geri çekilmeyi yasaklar ve kaldığı yerden mücadeleye devam eder.
Bir noktadan sonra Pylkas hattın daha fazla elde tutulamayacağını fark etti. Ona daha fazla SMG şarjörü gerekiyordu. Bu amaçla Karkkainen’i yakındaki bir LMG (Light Machinegun) noktasına yönlendirdi. Bu sırada düşman unsurları ile arasındaki mesafe 20 m’ye kadar inmişti . 61.Alayın askerleri arkadan yardıma gelerek daha fazla SMG şarjörünü karda sürünerek getirdiler. Şarjörleri doldurma işi Karkkainen tarafından yapılıyordu. Pylkas hiç durmadan art arda şarjörleri boşalttı. Namlu ısındığı halde ateş etmeye devam etti. Sonunda namluyu değiştirmeye karar verdi. Bu sırada düşman unsurları menzil dışına çıkarak geri çekildiler.

Çatışma sonrasında araziye hakim olan Fin kuvvetleri olay sahasında yaptıkları incelemelerde 83 cesede rastladılar ve sayımın ardından cesetlerin tümü Pylkas’ın hanesine yazıldı. Pylkas bu çatışmada toplam 17 SMG şarjörü ile birlikte 680 mermi harcamıştı (şarjörler 40 mermi alıyor). Ayrıca her şarjör için ortalama 5 düşman askeri etkisiz hale getirilmişti.

Pylkas savaşın devamında daha küçük saldırıları püskürtmek amacı ile yapılan operasyonlara katıldı. Ardından büyük sovyet saldırısı sırasında (4 temmuz 1944) Tulemajarvi’de yaralandı. Bir mermi kol kemiğini kırmıştı. Bu andan itibaren cephe gerisine nakledilen Pylkas için artık savaş burada sona erdi.
1955 yılında Kaarlo Nuorvala , Viljam Pylkas ile yaptığı röportajda gerçekleşen olayı hatırlattığında, Pylkas bir itirafta bulunarak bahsi geçen mücadelenin kendisini derinden sarstığını kabul etti ve şunları söyledi: ”I was really annoyed and could not help but think that the war is really terrible.”
Kaynaklar
- Finland-at-war-blogspot.com
- Heroes of finland-Viljam Pylkas
- Krautkanal.com
- ww2incolor.com
