HMS Renown Alman Hızlı Kardeşlere Karşı

9 Nisan 1940… Nazi Almanyası’nın Norveç işgal güçleri, beş ayrı noktaya saldırmaya başlamıştı. 7-8-9 Nisan günleri yola çıkan filolar eş zamanlı olarak, çıkarma noktalarına ulaşmış ve yerel güçlerin direnişine rağmen hedeflerine asker çıkartmaya başlamışlardı. En uzak noktaya saldırması için güçlü ve hızlı gemiler seçilmişti. DKM Scharnhorst, DKM Gneisenau, DKM Admiral Hipper ve 10 destroyerden oluşan görev gücü Norveç’in kuzey noktasına; Narvik’e ilerliyordu. Denizlerde Alman gemilerinin rahatça dolaşmasını istemeyen Kraliyet Donanması, 5 Nisan’dan beri Kriegsmarine’nin elindeki gemileri belirli noktalara topladığı istihbaratını almıştı. Rosyth’de konuşlu 1. ve 2. Kruvazör Filoları, Scapa Flow’da konuşlu Anayurt Filosu ve 18. Kruvazör Filosu olası durum için sürekli teyakkuza alındı. Yolu uzun olan Narvik saldırı filosu, 7 Nisan’da yola çıktı. Daha kısa mesafe kat edecek olan Bergen, Egersund, Kristiansand ve Oslo işgal güçleri ise 8 ve 9 Nisan’da demir aldılar.

Görev gücünün başında Amiral Günther Lütjens vardı ve bayrağını DKM Gneisenau’ya çekmişti. İngilizler 13 gemiden oluşan bu kuvveti durdurmaya kararlıydı. 10 muhrip ve bir savaş gemisinden oluşan filonun başına Sir William Whitworth getirildi. Kraliyet Hava Kuvvetleri’nin Alman görev gücüne yaptığı başarısız saldırı sonrası fark edildiklerinin anlaşılması üzerine iki savaş gemisi şaşırtma manevrası ile kuzeye yöneldi. Admiral Hipper ve destroyerler Narvik’e ilerlemeye devam etti. 8 Nisan’da DKM Admiral Hipper destroyerlerden ayrıldı ve İngiliz kuvvetinden ayrılan HMS Glowworm ile temas kurdu. Amiral Lütjens –iki savaş gemisi- kruvazöre yakındı, buna rağmen kruvazöre yardım etmenin gereksiz olduğunu ve Admiral Hipper’in bu yalnız gemiyi avlayabileceğini öngördü. DKM Admiral Hipper tüm çabalarına rağmen HMS Glowworm’u yakaladı. Çaresiz kalan Glowworm son gayret ile Hipper’e çarptı. Kruvazöre verdiği hasar ayrıca kendi sonunu da getirmişti.

DKM Admiral Hipper, 203 milimetrelik toplarıyla 8400 metreden yaptığı salvoda HMS Glowworm üzerine 4 isabet kaydetti. Bu isabetler geminin ölümcül şekilde yaralanmasına neden oldu. 8 Nisan’da DKM Admiral Hipper’ın kulesinden çekilen fotoğrafta HMS Glowworm’un durumu.
HMS Glowworm’un DKM Admiral Hipper’e çarpması sonucu oluşan sarsıntıda bir Alman denizci denize düşmüştü. Arama çalışmalarında bu asker bulunamamıştır. HMS Glowworm mürettebatından 40 kişi Almanlar tarafından kurtarılarak esir alınmıştır.

Whitworth’un görev gücü, 03.30’da Scharnhorst ve Gneisenau’yu tespit etti. Savaş gemilerine angaje olabilmek için hemen harekete geçti. Whitworth’un emrinde savaş gemisi HMS Renown, H sınıfı 4 destroyer (Hotspur, Hardy, Havock, Hunter), I sınıfı 3 destroyer (Ivanhoe, Impulsive, Icarus), E sınıfı bir destroyer (Esk) ve G sınıfı bir destroyer (Greyhound) bulunuyordu. Denk iki kuvvet gibi görünse bile, I ve E sınıfları bir destroyerden çok mayın dökme-kaldırma gemisi olarak yeniden elden geçirilmiş, ana silahların çoğu sökülerek sadece 2 adet 120 mm ana silah bırakılmıştı. Torpido saldırısı yapabilecek G ve H sınıfı ise gerçek birer “avcı” idi. Üstelik sınıfının ilk gemisi olan HMS Hardy tam bir destroyer gibi 8 torpido tüpüne ve 5 adet 120 mm ana silaha sahipti.

HMS Ivanhoe’nun mayın dökme gemisine dönüştürülmeden önceki hali, 1938 yılı.
HMS Hardy’nin 1936 yılında çekilen fotoğrafı.

Alman tarafında ise 28 cm 9 namlu ana silaha ve 15 cm 12 adet ikincil silaha sahip Alman Scharnhorst sınıfı iki gemi vardı. Yakın mesafeden yapılacak çatışmada İngilizler üstün gibi görünse de, uzak mesafelerden Lütjens’in bariz bir üstünlüğü vardı. Ana silahlarından mahrum destroyerlerin ancak yakın mesafeye girmesi gerekiyordu. İngilizler, Scharnhorst sınıfının 27 knot hızın üstüne çıkabileceğine inanmıyordu. Gerçekte ise bu süper hızlı savaş gemileri 32 knot hıza ulaşabilirdi. Yine de destroyerlerden yavaştı. Bu durumda HMS Renown savaş gemilerini oyalarken destroyerler saldırı menziline girebilirdi.

Saat 03.50’de DKM Gneisenau radarında büyük bir gemi tespit etti. Ancak radar bilgileri tespit edilen geminin kimliğini belirleyemiyordu, bunun için görsel temas şarttı. Amiral her iki gemiye de savaş düzeni talimatı verdi. Kötü hava koşulları her iki tarafı da etkiliyordu. Nihayet Almanlar saat 04.05’de HMS Renown’u tanımladı. Hava ve deniz şartları o kadar kötüydü ki düşman gemiler aradaki mesafeyi kapatmayı başaramıyorlardı. Renown kendisine daha yakın olan DKM Gneisenau’yu ilk hedef olarak seçti. İlk salvosunda isabet kaydedemedi. Gneisenau hemen karşılık verdi. İlk salvoda iki isabet kaydetti ama mermiler patlamadı. Üstelik bu isabetler Renown’un kritik yerlerine gelmiş, özellikle ikinci isabet dümen kontrol odasına denk gelmişti. Mermilerin patlamaması İngilizler için büyük şanstı. Zaten fırtınalı havada zor olan kontrol bu sefer tamamen devre dışı kalacak, koca gemi çaresizce sonunu bekleyecekti. Renown’un cevabı oldukça sert oldu. 15” silahlardan çıkan iki mermi DKM Gneisenau’ya ciddi hasar verdi. Geminin savaş idare kulesi, ön mesafe bulucuları, arka taret hareket dişlileri ve iskele uçaksavarına denk gelmişti. Durumun farkına varan Scharnhorst duman perdesi oluşturarak kardeşine korumaya çalıştı. Gneisenau ile görsel teması zayıflayan Renown, silahlarını DKM Scharnhorst’a çevirdi. Artık Renown inisiyatifi ele geçirmiş, her iki Alman gemisi bu geminin ateşinden korunma manevralarına başlamıştı. Ağır deniz koşulları kardeşleri bir türlü bırakmıyordu. Şiddetli hava koşulları yüzünden her iki geminin ana taretlerinde sorunlar baş gösteriyordu. Bir de buna kaçınma manevraları eklenince ana silahları verimli kullanmak olanaksız hale gelmişti.

Hava koşulları İngilizler’e de aman vermiyordu. Sert deniz dalgaları Renown’un sancak tarafından vuruyor ve hedeflerine nişanlamasını zorlaştırıyordu. İlk salvoları düzensiz ve atış hızı düşüktü. 05.00’a kadar devam eden atışlar, Almanlar’ın kaçmak için fırtınaya iyice girmesi ile daha da zorlaştı. Taretleri aşan dev dalgalar yaklaşık 20 dakika boyunca Renown’un atış yapmasını engelledi. Scharnhorst’un yüzey arama radarı 04.20’den beri aktif değildi. HMS Renown’un eskort destroyerleri ise kötü havadan dolayı geride kalmıştı. Saat 05.20’de nispeten düzelen hava tekrar karşılıklı atışların başlamasına olanak tanıdı. Arayı açan gemiler uzak mesafelerden şanslarını denediler. Scharnhorst’un radarı, Gneisenau’nun arka tareti hasarlıydı. Üstelik Amiral Lütjens olası bir torpido saldırısından tedirgin olmaya başlamıştı. 06.15’de her iki gemiye tam yol emri verildi. Düzelmeye başlayan hava ve artan görüş mesafesiyle ufuktaki destroyerler Almanlar tarafından yanlış yorumlandı. O ana kadar sadece Renown ile çarpıştıklarını düşünen Almanlar aslında çok daha fazla savaş gemisi (ya da kruvazöre) karşı bir pusuya düştüklerini düşündüler. Son hızlarına ulaşan iki gemi hızla İngilizler’i atlatmayı başardılar. İngilizler ilk defa bu iki geminin hız potansiyeline tanık oldular. Renown hasarlı iskele zırhı ve henüz içinden çıkamadığı fırtınalı hava yüzünden düşmanlarını takip etmekten vazgeçti. HMS Repulse ile tekrar buluşup, Narvik’e ilerleyen destroyerlerin önün kesmek için harekete geçti. Alman savaş gemileri ise Arktik’e geçerek çatışma bölgesinden güvenli sulara geçmeyi başardılar.

9 Nisan’a kadar İngiliz gemilerinin manevraları.

İngilizler, Alman destroyerlerini yakalayamadı. 2. Destroyer Filosu, Narvik kıyı savunma gemisini imha ederek birlikleri kıyıya çıkarmayı başardı. 2 gün Arktik’de dolanan Scharnhorst ve Gneisenau 11 Nisan günü Trondheim açıklarında DKM Admiral Hipper ile buluştu. Üç gemi 12 Nisan tarihinde Wilhelmshaven’ gelerek onarımlarına başlandı.

Ortada geçen çatışmada her iki taraf için zafer kazanmış sayılabilir. İngilizler iki savaş gemisini Narvik’e sokmayarak taktiksel bir zafer kazanmıştır. Öte yandan Almanlar strateji gereği iki savaş gemisini Kuzey’e gönderdiği, muhripler ile çıkarma ve işgal görevini başardığı için amaçlarına ulaşmışlardır. Çatışma boyunca ana silahlarıyla HMS Renown 230 atış, DKM Scharnhorst 182 atış ve DKM Gneisenau ise sadece 54 atış yapmıştır. Renown’un zırhına hasar veren isabet DKM Gneisenau tarafından kaydedilmiştir. Kötü hava şartları yapılan yüzlerce atışa rağmen isabet oranını oldukça etkilemiştir. İki tarafın silah ve zırh yapılarını incelediğimizde; Almanlar düşük kalibre kalın zırh, İngilizler ise yüksek kalibre zayıf zırh korumasına sahipti. Bazı otoriteler, Renown’un saldırı için erken davrandığını yönünde hemfikirdir. Kız kardeşi HMS Repulse ile birlikte yapacağı ve daha iyi koordine edebileceği bir saldırıda Alman gemilerine karşı daha etkili olabileceği şeklinde değerlendirmeler mevcuttur. Daha modern gemilere sahip Almanlar ise Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir savaş kruvazörüne karşı 2’ye 1 savaşmasına rağmen net bir başarı elde edememişlerdir.

HMS Renown’un 1918 yılında çekilmiş bir fotoğrafı.

Kaynaklar

  • www.alternatehistory.com
  • www.naval-history.net
  • www.nationalinterest.org
  • www.navyhistory.org
  • www.wikipedia.org
Content Protection by DMCA.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir