Aşağıdaki fotoğrafta gördüğünüz şey, F-16’ya ait bir G göstergesi. Gördüğünüz gibi 3 tane ibre var. Bunlardan bir tanesi, uçağın o an için çekmekte olduğu pozitif G değerini gösterir. İkinci ibre uçağın o an için çekmekte olduğu negatif G değerini gösterir. Üçüncü ibre ise, (şu anda 10.3 değerini göstermekte olan) Uçağın o sortide, yani o uçuşta çektiği en büyük G değerini gösterir. Yani, pilotumuz o uçuşta en çok ne kadar G çekti ise, bu gösterge manuel olarak sıfırlanana kadar o değer orada kalır. Bu ibrenin gösterdiği değer, bakımcılar için hayati önem taşımaktadır. Her uçak için belirli bir G limiti vardır. Eğer o limit aşılırsa, uçak kapsamlı bir bakımdan geçmeden tekrar uçuşa verilemez. Bir F-16 uçuştan gelince, pilot uçağı bakımcıya teslim eder. Kokpitin içine giren bakımcı ilk önce bu göstergeye bakar. Eğer 9’dan büyük bir değer görürse, “Off bu pilot yine başımıza iş açtı” gibisinden söylenerek uçağı uçuştan keser.
Yüksek G çekmek, uçaklarda başta erken metal yorgunlukları olmak üzere, bir çok istenmeyen duruma yol açar. Örnek olarak donanmanın veya deniz piyadelerinin uçakları, hava kuvvetleri uçaklarına göre çok daha erken metal yorgunluğu yaşamaya başlarlar. Çünkü uçak gemilerine inip kalkarlarken, çok ani hızlanıp çok ani yavaşladıkları için, gövdeleri çok daha erken yorulur. Donanma uçaklarını veya deniz piyadelerinin uçaklarını istediğiniz kadar navalize edin, bunun önüne geçmek imkansızdır. Şimdi burada metal yorgunluğunun teknik açıklamasını da yapıp konuyu dağıtmak istemiyorum.
Peki pozitif G limiti 9G ile sınırlandırılmış bir uçak olan F-16, nasıl oluyor da 10 veya 11 G çekebiliyor? Cevabı aslında çok basit. Eğer pilotumuz o anda negatif G çekiyor ise ve ani bir kumanda ile pozitif G’ye geçerse, uçağımızın gövdesine etki eden bileşke G kuvveti,anlık olarak çekilen negatif G ve Pozitif G’nin toplamına eşit olur. Örnek olarak, o an için negatif 2 G çeken bir pilot, ani bir şekilde pozitif 9 G’ye geçerse, toplamda 11 G çekmiş olur ve daha enteresanı, ayrı ayrı anlarda, negatif 2 G çekerken veya Pozitif 9 G çekerken gövdeye etki eden G kuvvetinden daha fazla kuvvet etki eder.
Daha basit anlatmam gerekirse, yolcu uçağı gibi hiç G çekmeden, dümdüz uçmakta olan bir F-16 hayal edin. Bir tane de negatif 4 G çekmekte olan başka bir F-16’mız olsun. Her iki uçağın pilotu da aynı anda uçaklarına pozitif 9 G çekme kumandası versinler. Negatif 4 G çekmekte olan uçağın gövdesine etki edecek olan kuvvet, o uçağı negatif 4 G bölgesinden alıp Pozitif 9 G’ye taşıyacağı için, G çekmeden dümdüz uçmakta olan uçağın gövdesine etki edecek olan kuvvetten çok çok daha fazla olacaktır. Yani hiç borcu olmayan bir insanın cebinde 9 lira olmasını istiyorsak, o insana 9 lira vermemiz yeterlidir. Ama 4 lira borcu olan bir insanın cebinde 9 lira olması için kendisine 13 lira vermemiz gerekir.
Bunun dışında, F-16 aslında daha yüksek G değerlerine dayanabilecek şekilde tasarlanan ve üretilen bir uçaktır. Ama insan bedeninin sınırı pozitif 9 G olduğu için, özellikle 9 G ile sınırlandırılmıştır. Fakat deney amaçlı olarak veya acil durumlarda bu sınır kaldırılabilir. Ama bu önerilmeyen bir uygulamadır.
F-16’nın pilot müdahalesi ile, +9 G sınırını aşması nasıl olur?
F-16, negatif 4 G ile Pozitif 9 G arasında sınırlandırılmış bir uçaktır. Fakat daha önce de söylediğim gibi, bu sınır aslında uçağın değil insan bedeninin sınırıdır. Fakat F-16’yı tasarlayan mühendislik ekibi, bu seçeneği pilota sunmak için çok güzel bir teknoloji geliştirmiştir. Kesinlikle önerilmese de, pilot fotoğrafta görmekte olduğunuz düğmeyi kullanarak, bu sınırlandırmaları geçici bir süre için de olsa kaldırabilir.
F-16, Fly By Wire isimli uçuş kontrol sistemini kullanarak uçan bir uçaktır. Yani uçağın pilotu ile kontrol yüzeyleri arasında bir bilgisayar vardır. F-16, uçabilmek için bu bilgisayara muhtaçtır. Eğer bu bilgisayar havadayken arıza yaparsa, uçak tıpkı bir apartmanın çatısından atılan çekiç gibi, havada taklalar atarak yere çakılır. Pilotun verdiği kumandalar, F-16’nın uçuş bilgisayarına giren yüzlerce veriden sadece bir tanesidir. F-16, keskin dönüşler yapabilmesi için özellikle dengesiz olarak tasarlanmış bir uçaktır. O yüzden de FBW sistemi olmadan, sadece pilotun verdiği kumandalar ile uçamaz.
F-16 havada uçarken, kendisine atılan füzelerden kaçmak için, başka bir F-16 ile it dalaşı yaparken çok ani ve keskin dönüşler yapmak için veya benzeri acil durumlarda, 9 G sınırını aşabilir. Ama bunun için uçağımızın uçuş bilgisayarına bir komut verilmesi gerekir. Fotoğraftaki swich, gaz kolunun hemen önünde yer alır. Eğer override moduna alınırsa, bütün sınırlamalar ortadan kalkar ve uçak 9 G’den fazla G değerlerine ulaşabilir. Bu kesinlikle önerilmez çünkü pilot büyük ihtimalle bayılacaktır. Pilot bu swich’i override ederse, elevatör kontrollerinin, uçuş bilgisayarından kendi kontrolüne geçmesini böylece F-16’nın daha yüksek AoA’larla manevra yapmasını sağlar.
Bilmeyenler için yazayım:
AoA: Angle of Attack (Hücum açısı), Elevatör: İrtifa dümeni anlamına gelmektedir.
Yüksek G Değerlerinin insan üzerindeki etkisini gösteren bir video:

Elektrik mühendisiyim. Akışkanlar mekaniği ile ilgili Türk Patent Enstitüsü tarafından onaylanmış iki adet patentim var. Ağır sanayi sektöründeyim.